10 Şubat 2010 Çarşamba

Mesleki Kavramlar ve Tanımlamalar

Sektörde ki bazı kavramları kısaca aktarmakta yarar var. Kısaca diyorum, çünkü aslında bu mesleği yapıyorsak bunları daha detaylı bilmekte yarar var. Yine de kafa karışıklığını ortadan kaldırmak amacıyla kısa kısa anlatacağım.

Pazarlama kavramı hala satış kavramı ile bir tutan, hatta bazen pazarlama kavramını satış kavramının ikamesi (şimdi bazıları "ikame" ne diye sorabilir; ellerine bir sözlük alarak bu meraklarını giderebilirler) olarak kullınan üst düzey yöneticiler bile var.

Pazarlama, reklam ve marka gibi sosyal ekonomik konuların temellerini atan Amerikan Pazarlamacılar Birliği'nin tanımını verelim (bakın kaynağın neresi olduğu çok önemli; bilmem ne blogu demiyoruz). "Pazarlama, kişisel ve örgütsel amaçlara ulaşmayı sağlayabilecek mübadeleleri gerçekleştirmek üzere malların, hizmetlerin ve fikirlerin geliştirilmesi, fiyatlandırılması, tutundurulması ve dağıtılmasına ilişkin planlama ve uygulama sürecidir."

Demek ki pazarlama kavramı sadece satış değilmiş. Pazarlama görüleceği üzere bir süreç. Ürünün her türlü planlaması ile başlayan, üretimi, geliştirmeyi, fiyatlandırmayı, dağıtımı, satışı kapsayan ve satış sonrası ile tekrar ürünü geliştirmek üzere başa dönen bir döngü.

Satış nedir? Satış, pazarlama süreci içinde ürünün/markanın üreticiden/dağıtıcıdan kullanıcıya/ tüketiciye geçiş, yani değişim aşamasıdır. Para karşılığı o malın ya da hizmetin kullanım ve diğer haklarının tüketiciye devredilmesidir.

Bu da demektir ki, satışın gerçekleşmesi bir plan çerçevesinde yapılır ve pazarlamanın altında yer alır.

Peki reklam nedir? Kendine reklamcı diyen pek çok kişi ve reklamverenlerin pazarlama departmanlarının uzantısı olan reklam departmanlarında çalışanların çoğunun hala tanımını bilmediği bir mesleği yapıyor olmaları da şaşırtıcıdır bu ülkede.

Reklam: "Bir marka, ürün, hizmet, kişi, kurum, mekan ve fikir ile ilgili olumlu davranışlar geliştirmek amacıyla, bedel ödenerek çeşitli mecralardan (kitle iletişim araçları) süre ve yer satın alınması suretiyle, kimin tarafından yapıldığı açıkça belli olan duyurulardır".

Kurumsal reklam nedir? Kurumsal reklam ürün, hizmet ya da marka tanıtımı yapmayan, kurumun gücünü, hedeflerini anlatarak değerini ilgili hedef kitle nezdinde artırmak ya da toplumdaki mevcut imajını farklılaştırmak amacıyla mecralardan yer ve süre satın alınarak yapılan tanıtımlardır.

Marka / Ürün: Yine karıştırılan ve çok tehlikeli kullanımlara neden olan bir diğer iki kavram da marka ve üründür. Üretici bir ürün üretip, ona bir isim koyup, ambalajlayıp pazara sunduğu anda ona marka diyor. Yanlış. O sadece pazarda yeni bir marka adayı, yeni bir ürün. Marka, tüketicini zihninde oluşan, soyut bir temel üzerine yapılanan ve somutluğunu da çeşitli faydalarla ortaya koyan bir yapıdır. Günümüzde yurtdışında artık neredeyse tüm kurumlar bilançolarında ürün değerleri dışında bir de soyut marka değerlerini hesaplatarak eklemektedirler. Dilerim soyut düşünceyi başka yerlerde kullanmak yerine kısa sürede markada da kullanmaya başlarız. Son olarak, ürün fiziksel ihtiyaçlara hitap ederken, marka tamamen duygusal ihtiyaçları giderir, diyelim, keselim. Daha fazlası "know how"a girer :)

Halkla ilişkiler nedir? Bu tanımı da, halkla ilişkiler kavramını "basında haber çıkma" sananlara sunuyoruz efendim. "Halkla ilişkiler, kurumun/markanın/kişinin/mekanın kamuyu olumlu etkileyecek belli etkinlikler gerçekleştirmesi, bu etkinlikleri onlarla paylaşması, onlara duyurması, bu sayede kamu tarafında kendisi ile ilgili olumlu düşünce ve davranışların gelişmesini artırma yönünde gelen tepkileri değerlendirmesi ve yeni bir etkinlikle onların karşısına çıkmasıdır". Görüleceği üzere halkla ilişkilerin temelinde kurum ile ilgili olumlu bir imaj geliştirme amacı vardır. Bunun için de basında haber yayınlama kısmı sadece onlara duyurma kısmıdır. Asıl olay ise onlardan gelen tepkinin değerlendirilerek yeni bir aksiyona geçilmesidir.

Mecra / medya: Kitle iletişim araçlarına tek tek mecra denir. Bunu mecralardaki k sunucular bile yanlış kullanmaktadır. Televizyon tek başına mecradır. radyo da, internet de... Tüm bu mecralara toplamda medya denir. Yani anlaşılacağı üzere medya çoğul bir kavramdır. Orman gibi. Sanırım artık kimse yanlış kullanmayacaktır bu sözcüğü.

Doğrudan pazarlama nedir? Öncelikle doğrudan pazarlama kavramının kapı kapı dolaşıp ürün satmak olmadığını hemen söyleyelim. "Doğrudan Pazarlama satış işlemini gerçekleştirmek veya arttırmak için tüketicilere kişiselleştirilmiş mesajlar yollama olanağı tanıyan, birden fazla iletişim kanalını kullanabilen, tüketiciyle karşılıklı iletişim kuran, ölçülebilir etkileşimli bir pazarlama sistemidir". Buradaki mesaj yollama sadece SMS değildir. Doğrudan pazarlamada tüketiciye uzaktan erişilebildiği gibi aynı zamanda onun bulunduğu mekana da ulaşıp, orada karşılıklı mesaj da verilebilir. Amaç satış değil, tüketicinin markayı bazen deneyimlerek tanımasını ve ona ilgi duymasını sağlamaktır.

Satış Geliştirme nedir? Satış geliştirme pazarlama karması altındaki tutundurmanın bir alk dalıdır. Reklam, halakla ilişkiler, kişisel satış dışındadır. Sıkça sözünü ettiğiniz promosyon dağıtımı bir satış geliştirme faaliyetidir. Çekiliş, kupon gibi sistemler de satış geliştirme örnekleridir. Satış geliştirme, tüketiciyi satın almaya özendiren etkinliklerdir. Doğrudan pazarlama ile de karıştırılmamalıdır.

Kurumsal kimlik nedir? Yine sıkça "logo" ile karıştırılan, karıştırılmas ad çoğu kimse tarafından yanlış kullanılan bir kurumsal kimlik şudur: "Pazarlamada, bir kurumun görünen yüzüne verilen isimdir. Kurumun kendini ifade etme şeklidir. Bu ifade belli sınırları çizilmiş ve genellikle değişmez bir ifadedir. Kurumu anımsatacak bir tasarımın ne ölçülerde ve nasıl kullanılması gerektiğini belirten kurumsal kimlik kitabı bu sistemin vazgeçilmez öğesidir. Kurumsal kimlik kavramı içinde amblem, logo, ofis dizaynına, çalışanların giyim kuşamı, konuşma tarzı, tüm kurumun içinde dışında temsilcilerin davranışları, araç üstü giydirme, antetli kâğıt, tabela, web sitesi, vefat ilanı, ambalaj tasarımı gibi kurum içinde bir kültür yaratacak ve kurum dışında da, o kurumun imajını somut olarak sunacak bütün öğelerin toplamıdır.

Amblem ve logo: Geldik başka bir konuya. Yine karıştırılan bir konu. Amblem mi logo mu? Logo, amblemi de içine alan ve gerektiğinde kurumun adının da bir yazı karakteri ile yer aldığı bütünsel bir kimlik öğesidir. Amblem logo içinde bir simge, işarettir. Logo içinde yer alan diğer öğe olan logotalptan bağımsız olarak da bir işaret olarak kullanılabilir. Örneğin, THY'nin daire içindeki kuş figürü amblemdir. Altında yer alan Türk Hava Yolları söcükleri logotayp, ikisi birden logodur. Bazı logolarda amblem ve logotayp birbirinden ayrılmazken, bazılarında amblem kullanılmayabilir.

PR nedir? Siz de çok şaşıracaksınız ama ne yazık ki, bazı yeni müşteri görüşmelerinde PR kısaltmasını, eski araştırma kuruluşu olan PİAR ile karıştıranlara rastlıyoruz. PR, halkla ilişkilerin İngilizce başharflerinin bir araya getirilmesi ile oluşturulmuş bir kısalkmadır (Public Relations). Yani araştırma ile hiç ilgisi yoktur.

Kalitatif, kantitatif nedir? Pazar araştırmalarında, iki türlü temel araştırma yöntemi vardır. Kalitatif ve kantitatif. Kantitatif: Önceden hazırlanmış bir soru formuna bağlı kalınarak, sayısal yorum ve genelleme yapılabilen araştırma türüdür. Niceliksel araştırma yönteminde, araştırılan konuya ilişkin, evreni temsil edecek örneklemden sayısal sonuçlar elde edilmektedir. Elde edilen sonuçlar üzerinde gerekli istatistiki ve matema-tiksel analizler yapılabilmektedir. Yani sayısal temelde sonuçlar veren.

Kalitatif: Ölçme sayısal değerlendirmeden çok, nasıl sorunusun cevabını arayan, anlamlandırma ve yorum üzerine yapılan araştırmadır.

Müşteri / Tüketici: Sürekli karıştırılan iki sözcük de müşteri ve tüketici sözcükleridir. Müşteri satınalma noktasında ürünü/markayı bizzat bedel ödeyerek alan kişidir. Müşteri her zaman tüketici olmayabilir. Örneğin, anneler bebekleri için mama alırken bir müşteridirler. Mamanın tüketicisi ise bebektir. Aynı zamanda bir erkek tıraş kremi alırken kendisi için alıyosa hem tüketici hem de müşteridir. Buna da dikkat etmekte yarar var.

MESLEK İSİMLERİ...

Reklamcılık ya da tasarım işinde olanların da sıkça yanlış kullandığı tanımları aktaralım.

Yaratıcı yönetmen: Yaratıcı yönetmenlik sanıldığının aksine bir meslek değildir arkadaşlar. Yaratıcı yönetmen adından da anlaşılacağı üzere bir birimi yöneten kişidir. Kökeni reklam yazarı ya da grafik tasarım olabilir. Temel iş görevi tanımını da belirler: Yaratıcı ekibi, çalışması yapılacak işle ilgili olarak yönlendirmek ve işin yaratıcılık boyutlarını brifle bütünleştirmektir. Burada önemli olan yaratıcı yönetmenin aynı zamanda yaratıcı ekibin içinde olmasıdır.

Reklam yazarı: İngilizceden doğrudan çeviri olarak kullanılan "metin yazarlığı"nın reklam yazarlığı ile ilgisi yoktur. Metin yazarı olan kişi herhangi bir alanda işi gereği sürekli olarak metin yazma görevi olan kişidir. Bu kişi TV'de, gazetede, özel bir kurumda olabilir. Reklam yazarı ise tamamen bir markanın iletişimi için reklam yazma göreviyle bir reklam ajansında bulunan kişidir.

Sanat yönetmeni (art direktör): Art direktör sözcüğü Türkçe değildir. Tam karşılığı sanat yönetmenidir. Reklam sektöründe olduğu vurgusu için artık reklam sanat yönetmeni tanımlaması kullanılmaktadır. Grafik tasarım kökenlidir. Bireysel grafik tasarım yerine bir reklam ajansında ekiple (reklam yazarı) markalar için iletişim fikri oluşturan ve görselleştiren kişidir.

Operatör: Bir grafik tasarımcı ya da bir reklam sanat yönetmeninin altında onun gerçekleştirdiği tasarımları baskı aşamasına getiren kişidir (eskiden MAC operatörü denirdi). Son yıllarda bu özel meslekte olanlara grafiker denilmesi doğru değildir. Operatörlük farklı ve gerçekten zor bir alandır. Grafiker ise temel sanat eğitimi dahil tüm grafik tasarım eğitimini tamamlamış ve görsel tasarım yapan kişidir. Sadece bilgisayar programlarını biliyor olmak grafik tasarımcı yapmaz.

Pek çok reklam terimi için Tanses Gülsoy'un, Adam Yayınları'ndan basılan Reklam Terimleri ve Kavramları Sözlüğü'nü mutlaka edinmenizi öneririz. Bunun yanı sıra pazarlama kavramları için Ömer Baybars Tek tarafından hazırlanan ve en son Beta tarafından basılan Pazarlama İlkeleri kitabı yıllarca kütüphanenizde durmalı.

İnternet mecrasına yönelik olarak Bamm yayınlarından Aytaç Mestçi'nin Tıkanmak ya da Tık Almak kitabı önemli bir kaynak.

Ancak, reklam ile ilgili olarak en önemli konu, yapılan reklamın ne anlattığnını ortaya konulduğu analizlerdir. Bunun için de kitapçılarda çok sayıda kitap var. Şahinde Yavuz, Mete Çamdereli, Rengin Küçükerdoğan, Banu Dağtaş'ın kitaplarını edinebilirsiniz.

Medikal reklamcılık için Mediacat Yayınlarından çok önemli bir başlangıç-temel kitap yayınlandı. Ayla Okay'ın Sağlık İletişimi.

Reklamcılık konusunda Mediacat, Rota, Optimum, Beta, Tablet, Ütopya, Es gib iyayınevlerinin yayınlarını takip edebilirsiniz. Okumak zararlı değil, faydalı bir etkinliktir.

Yine reklamclıık konusunda Reklam Yaratıcıları Derneği'nin Bamm ortaklığında yayınlanan kitapları Beslenme Saati adın altında kitapçılardan mutlaka edinmeniz gereken kitaplardan.

Güven Borça'nın Başka Akmerkez Yok; Fatoş Karahasan'ın Neden Herkes Futbol ve Reklamdan Anlar; Ersel Serdarlı'dan Reklam Yazmak; Onur Yanık'tan Yaratıcılık; Bülent Fidan'dan Reklam ve Karikatür; Adnan Algın'dan Faks Taxi & Sex; Erol Batislam'dan Raklemcı Tülrüsü.

Takip edilmesinde fayda olan dergiler de var. Dergiler özellikle güncel bilgi aktardığı için internette takip etmenin yanı sıra pek çok bilgi, söyleşi ve haberi dergilerden izlemek gerekiyor.

Reklamcılık, pazarlama iletişimi ve dijital medya ile ilgili:

Marketing Türkiye

Media Cat

Ara Sıra

IP

Digital Age

Works

 

Marka ile ilgili:

The Brand Age


Pazarlama ile ilgili:

Pazarlama Dünyası

Ekonomi:

Capital

Ve yine bazı tanımlar:

Trend: Türkçesi yönelim. Eğilim olarak tanımlayanlar da var. Bir sürecin zaman içinde aldığı yön ve kazandığı ivme.

Trendsetter: Yönetimi belirleyen, takip edilen.

Trend analizi: Yönelimin çözümlenmesi. Satışlar gibi belli bir sayısal değişkeni, zaman içinde aldığı doğrultuyu ya da kazandığı eğilimi belirleyebilmek amacıyla belli aralıklarla incelemek.  

Son yıllarda iyice netleşen ajans tanımlar ıvar. Eskiden "tam hizmet ajansı" ve "butik ajans" kavramları büyüklük için; ""çizgi altı" (BTL) ve "çizgi üstü" (ATL) yaratıclıık için tanımlanırdı. Şimdi ise durum değişti. Tam hizmet ajansı artık neredeyse kalmadı. Çünkü, tam hizmet ajansları prodüksiyon ve medya satınalma/planlama dahil tüm hizmetleri verirdi. Şimdi ise özellikle bu tür işler ajans dışında başka kurumlar tarafından yapılıyor.

Günümüzde uzmanlık ajnasları devreye girdi. Sadece sağlık alanında hizmet veren "medikal ajanslar" Sadece kurumsal alanda hizmet veren "kurumsal iletişim ajansları" Büyük ajansların altında yer alarak, büyük ajansların çalışmadığı müşterilere hizmet veren "alt ajanslar" Sadece internet ve mobil mecralar üzerine uzmanlaşan "internet ajansları" Marka temelinde hareket ederek, marka danışmanlığı hizmeti de veren "marka iletişimi ajansları" gibi ayrımlar sözkonusu. Bunların yanı sıra daha alt tanıtım dallarına ayrılan Doğrudan pazarlama ajansları Etkinlik ajansları gibi yeni yapılanmalar da sözkonusu.

Tabii ki tanıtım sektöründe bir de yıllardır değerli işler yaratan tasarım ajanslarını da mutlaka sektörün bir dalı görmek lazım. Grafik tasarım stüdyoları ile tasarım ofisleri.

Bu nedenle eski ajnas kavramları da değişmiş durumda. Durum böyle olunca bazı dergilerde rastladığınız ilk 10 yaratıcı ajans gib itanımlamalar da geçerliliğini yitirmektedir.

Gelinen noktada reklamverenin kendi ihtiyacına uygun olarak ajanslarını belirlemesinde fayda var.

 Bülent Fidan

2leep.com